Türk dizi ve sinema dünyasının parlayan yıldızı Hande Erçel, İtalya’nın prestijli moda dergisi Grazia’nın ekim sayısında kapak olarak yer aldı. 31 yaşındaki oyuncu, dergiye verdiği samimi röportajda kariyerinden aile hayatına, modadan hayallerine kadar merak edilenleri dile getirdi. Ayrılık sonrası sessizliğini kariyerine adayan Erçel, en büyük hedeflerinden birini de açıkladı: Kişisel resim sergisi açmak.
Ayrılık Sonrası Kariyer Odaklı Yeni Sayfa
Hande Erçel ile iş insanı Hakan Sabancı arasındaki üç yıllık ilişki, eylül başında sona ermişti. Ayrılığın nedeni olarak Sabancı ailesinin evliliğe onay vermediği iddiaları gündeme gelmişti. Konuşmayı reddeden Erçel, enerjisini profesyonel hayatına yöneltti. Yeni dizisi “Aşk ve Gözyaşı” ile ekranlara dönen oyuncu, Paris Moda Haftası’ndaki iddialı kombinleriyle de uluslararası dikkat çekti. Grazia Italia röportajı, Erçel’in global yükselişinin bir simgesi olarak öne çıktı – dergiye kapak olan ilk Türk kadın unvanını kazandı.
Röportajdan Öne Çıkan Duygusal Anlar
Grazia Italia için özel bir çekim gerçekleştiren Erçel, röportajında annesine duyduğu minneti ve şöhretin getirdiği sorumluluğu vurguladı. İşte dergiden derlenen çarpıcı ifadeler:
- Aile İlhamı: “Ailenizde hayat seçimlerinizde ve kariyerinizde size en çok ilham veren kimdi?” sorusuna, “Annem her zaman en büyük destekçim oldu. Şimdi bile, gökyüzünden beni izlediğini biliyorum ve bana rehberlik ettiğini ve ihtiyacım olan cevapları gönderdiğini hâlâ hissedebiliyorum.” yanıtını verdi. Annesini 2020’de kaybeden Erçel, bu sözlerle duygusal bir bağ kurdu.
- Moda Tutkusu: “Modayla ilişkiniz nasıl?” diye sorulduğunda, “Benim için moda her zaman gizli bir dil, duygularımı, ruh hallerimi ve her zaman kelimelere dökemediğim yanlarımı ifade etmenin yolu olmuştur.” dedi. “Onsuz yaşayamayacağınız bir giysi veya aksesuvar var mı?” sorusuna ise, “Küpeler olmadan asla yaşayamam. Küçük bir detay ama kendimi tamamlanmış hissettiriyorlar.” cevabını verdi.
- Şöhret Dengesi: “Ünlü olmak büyük bir baskıyı beraberinde getiriyor. Popüler Hande ile özel hayatınızdaki Hande arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?” sorusuna, “Şöhreti baskı olarak değil, bir sorumluluk olarak görüyorum. İnsanların hayatlarına dokunup ilham verebilmem bana güç veriyor. Belirli anları sadece kendim ve sevdiklerim için ayırıyorum. Bu özel alanı koruyarak denge sağlayabiliyorum.” şeklinde yanıtladı.
En Büyük Hedef: Resim Sergisi
Röportajın en dikkat çekici kısmı, Erçel’in hayalleriydi. “Gerçekleştirmediğiniz bir hayaliniz var mı?” sorusuna, “Oyuncu olarak sınırlarımı gerçekten zorlayabileceğim uluslararası bir projede yer almayı hayal ediyorum. Kişisel olarak ise en büyük hedeflerimden biri sergi açmak.” dedi. Uzun yıllardır resim tutkusuyla bilinen Erçel, “Hâlâ resim yapıyor musunuz?” sorusuna, “Evet. Yakın zamanda bir stüdyo açtım ve şu anda kişisel sergim için hazırlanıyorum.” cevabını verdi. Bu açıklama, hayranlarını heyecanlandırdı ve Erçel’in sanatçı kimliğini pekiştirdi.
Global Yıldızlaşma ve Gelecek Projeler
Erçel’in “Love is in the Air” (Türkiye’de “Sen Çal Kapımı”) dizisi, İtalya’da reyting rekorları kırarak onu Avrupa’da tanınır kıldı. Grazia kapağı, Nisan’daki modellik işinden sonra ikinci büyük hamlesi. Paris Moda Haftası’ndaki Dior ve Valentino etkinlikleri, onu moda ikonu adayı yaptı. Yeni dizisi “Aşk ve Gözyaşı” ise İtalya ve İspanya’da milyonlarca yeni takipçi kazandırdı.
- Annesine Minnet: Gökyüzünden rehberlik hissi, duygusal derinlik katıyor.
- Moda Dili: Küpeler gibi detaylar, kişisel ifadeyi simgeliyor.
- Şöhret Sorumluluğu: İlham verme gücü, baskıyı fırsata dönüştürüyor.
- Sanat Hayali: Resim stüdyosu ve sergi hazırlığı, çok yönlülüğünü gösteriyor.
Hande Erçel’in bu röportajı, ayrılık sonrası güçlü dönüşünü müjdeliyor. Hayranları, sergi haberini dört gözle bekliyor.