Ünlü oyuncu Irmak Ünal, meme kanseriyle 10 aydır süren savaşını sürdürürken, sosyal medyada yaptığı son paylaşım yürekleri sızlattı. Cihan Ünal’ın kızı, Bali’de ailesiyle kurduğu huzurlu hayatın ortasında verdiği mücadelede, geçmişine dönüp “Ne kadar garip” diye iç çekti. Bu samimi itiraf, hayranlarını hem hüzünlendirdi hem de cesaretlendirdi; erken teşhisin hayat kurtardığını bir kez daha hatırlattı.
48 yaşındaki Irmak Ünal, Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda teşhisini kamuoyuyla paylaşmıştı. O günden beri bilim, spiritüel yöntemler ve sezgilerini harmanlayarak “iyileşme sanatı”nı icra eden Ünal, ailesinin desteğiyle ayakta duruyor. Annesi Sabiş Kuzuoğlu ve kardeşi Yağmur Ünal’ın yanısıra, doktorlarının sabırlı yaklaşımı da onun için bir nimet.
Bali’ye Kaçış ve Kanserin Sürprizi
Ünal, 2021’de çocukları Kayla ve Vadi’nin eğitimi için İstanbul’un karmaşasından uzaklaşıp Endonezya’nın Bali adasına yerleşmişti. Oyunculuğa ara vererek yoga eğitmenliğine yönelen Irmak, doğanın kucağında yeni bir sayfa açmıştı. Ancak yeni yılın ilk günü gelen teşhis, her şeyi altüst etti: “Sonuçların meme kanseri kelimelerini duyduğumda, yeni yılın ilk günüydü… Ne sürpriz! Ve ben bunun beni hem tamamen yıkıp hem de yeniden inşa edeceğini bilmiyordum.”
Bu zorlu yolculukta Ünal, içindeki “uzaylıyı” –kendi deyişiyle kanseri– yenmek için her yolu denedi. “Spiritüel tarafım bazen bilimle çatışıyor. Doktorlarım, içimdeki uzaylıya ve bana sabırla yaklaştılar. Spiritüel uygulamalar, homeopati, enerji çalışmaları ve bilimin sunduğu en iyi imkanlar. Hepsini sezgiyle, farkındalıkla harmanlıyorum. Benim için iyileşmek artık bir sanat: Biraz inanç, biraz bilim, tamamen kalp işi.”
Ameliyat anlarını da paylaşan Ünal, “Ameliyathane kapısında ‘Vay be, bir başımayım’ dedim. Çocuklarıma mesaj attım, çünkü ameliyat beş buçuk saat sürecekti” diye duygularını döktü. Bu itiraflar, yalnızlık hissini ama aynı zamanda direnci yansıtıyor.
Son Paylaşım: Zamanda Donmuş Bir Anın Hikayesi
Ünal’ın en son paylaşımı, yıllar önceki bir fotoğrafıyla geldi. O gülümseyen kadına bakarak, “Vay be. Hayatın ona neler getireceğinden hiç haberi yokmuş diye düşündüğün oluyor mu? Ne kadar garip… Her şey değişmeden önceki halini, zamanda donmuş bir an olarak görmek. O anki senin, bugünkü sen olup da geriye dönüp ‘Bunu atlatabildiğin için teşekkür ederim’ diye fısıldayacağını bilmeden. O, belki neler olacağını bilmiyordu. Ama yine de gülümseyecek kadar cesurdu. Ve bir şekilde, o kadın bugünkü ben oldum” yazdı.
Bu sözler, kanserin getirdiği dönüşümü özetliyor: Yıkım ve yeniden doğuş. Ünal, peruğunu bırakıp saçlarını uzatmaya başlamış; kuaför koltuğunda “Bana çok iyi geldi” diyor. Takipçileri, “Cesaretin ilham kaynağı” mesajlarıyla destek yağdırıyor.
Irmak Ünal: Sanatın İçinden Gelen Güçlü Bir Kadın
1977 doğumlu Irmak Ünal, babası Cihan Ünal’ın izinden giderek tiyatro ve sinemada adını duyurdu. “Son” dizisi, “Hayat Ağacı” gibi yapımlarla tanınan Ünal, ABD’de sinema eğitimi aldı. Bali’ye taşınması, sadece bir kaçış değil, yeni bir kimlik arayışıydı. Şimdi kanserle savaşırken, farkındalık mesajı veriyor: “Bilgi, korku değil güç demek.”
Ünal’ın hikayesi, erken teşhisin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Ailesi ve hayranlarının dualarıyla, bu “kalp işi” yolculuğunda zafer kazanacağına inanıyoruz. Irmak Ünal’a acil şifalar dileriz!

