Müzik dünyasının sevilen isimleri Emir Ersoy ve Zuhal Olcay, yeni yıl heyecanını sahneye taşıdı. İkili, Palladium Ataşehir AVM’de düzenlenen etkinlikte hayranlarıyla buluşarak unutulmaz bir erken yılbaşı konseri verdi. Soğuk havaya aldırış etmeyen binlerce müziksever, alanı doldurarak 2025 yılına veda etti.
Çalınan fenomen şarkılarla ısınan atmosferde, izleyiciler konserin sonuna kadar alandan ayrılmayarak büyük bir coşku yaşadı.
Zuhal Olcay: Çalışmak Beni Izdıraptan Kurtarıyor
Konser sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan usta sanatçı Zuhal Olcay, yoğun temposunu ve özel günlere bakış açısını samimiyetle anlattı: “Bu yıl nasıl geçti anlamadım. Yazın konserlerim vardı. Tiyatro oyunlarımı sahneledim. Koşturuyorum. 2026’da sanırım öyle olacak. Nisanda yine Amerika’da konserlerim var. Ocakta Dubai’de klip çekimimi gerçekleştireceğim. Hepimiz ve ülkemiz için daha güzel günlerin yaşanacağı bir yıl olsun.”
Özel günlerde sahne almayı tercih etmesinin nedeni sorulduğunda ise Olcay şu cevabı verdi: “Çocukluğumdan beri özel günleri hep sevmemişimdir. Buna doğum günümde dahil. Doğum günü ve yılbaşı kutlamasında işim yoksa evde ve yalnız olmayı tercih ediyorum. Çalışmak bu ızdıraptan kurtarıyor.”
Emir Ersoy’dan Bodrum ve Alışveriş İtirafları
Müzisyen Emir Ersoy ise hem sektörün durumu hem de eşi Gökçe Bahadır ile olan ilişkisine dair detayları paylaştı. Gelecek yıl için umutlu konuşan Ersoy şunları söyledi: “2025’in meyvelerini 2026’da alacağız gibi, öyle çalışmalarımız var. Pandemiden sonra iş dengeleri dengesizleşti. Yavaş yavaş oturmaya başladı. 2026 güzel ve mutlu bir yıl olsun.”
Yılbaşı gecesi çalışacak olmasıyla ilgili olarak ise profesyonel bir yaklaşım sergiledi: “Ben konserdeyim. Bir sıkıntı olmuyor, işim bu. İnsanlarla bir aradayız, ekip arkadaşlarımızı düşünmek zorundayız. Doğum günü, bayram ve yılbaşı gibi düşünmüyoruz. Sonrasında telafi oluyor. Daha sonra bir gün yerine belki üç gün kutluyoruz.”
Ersoy, eşi Gökçe Bahadır ile alışveriş alışkanlıkları sorulduğunda esprili bir yanıt verdi: “Bir şikayetim yok, çıkmıyorum. Beraber alışverişe çıktığımızda oluyor ama bir mağazaya girdiğim gibi bakıp, gömlek, tişört ve pantolon alırım. Çoğu zaman denemem bile. Gökçe biraz daha bakar ve dener. Benim kısa sürüyor, onun için mağazalarda dağılıyoruz.“
Son olarak Bodrum’daki yaşamlarını “hayat detoksu” olarak tanımlayan ünlü müzisyen sözlerini şöyle noktaladı: “Nefes alma yerimiz. İstanbul’un koşturmasından oraya gidip hayat detoksu gibi oluyor. Köyün içinde yaşıyoruz. Bir şeyleri kendimiz yetiştiriyoruz. Komşular yumurta gibi şeyler getiriyor. Döndüğümüzde yeni bir enerji oluyor. Tamamen yerleşme gibi bir şey yok. Müzik yapmam lazım. İnsanlardan besleniyoruz, enerjimizi onlardan alıyoruz. Dünyadaki olaylara göre beste yapıyoruz. 80 yaşında İstanbul’da yine piyano çalıp, konser vereceğim.”

