The Lancet dergisinde yayımlanan kapsamlı bir analiz, dünya genelinde kanserle yaşayan kişi sayısının 2050 yılına kadar ortalama 30,5 milyona yükselebileceğini öngörüyor; ölüm sayıları ise yaklaşık 18,6 milyona ulaşabilir.
Bu tahminler, hastalıkların, yaralanmaların ve risk faktörlerinin nüfus sağlığını nasıl etkilediğini ölçen çok uluslu bir araştırma girişimi olan Küresel Hastalık Yükü (GBD) programından geliyor.
Tahminlerin Gösterdikleri
Araştırmacılar, 2023’te 18,5 milyon olan küresel kanser vakalarının 2050’ye kadar istikrarlı bir şekilde artacağını hesaplıyor.
2023’te 10,4 milyon olarak kaydedilen kanser ölümleri de yıl be yıl yükselecek.
Çalışma, 2050 için aralıklar belirliyor: Toplam vaka sayısı 22,9 milyon ile 38,9 milyon arasında, ölüm sayısı ise 15,6 milyon ile 21,5 milyon arasında değişebilir; orta tahminler ise 30,5 milyon vaka ve 18,6 milyon ölüm olarak öne çıkıyor.
2023 Verileri Temel Oluşturuyor
- En Sık Teşhis Edilen: Meme kanseri, yaklaşık 2,3 milyon vakayla başı çekiyor; ardından akciğer ve kolon kanserleri geliyor.
- En Ölümcül: Akciğer kanseri, 2 milyondan fazla ölümle zirvede; kolon ve mide kanserleri takip ediyor.
- 2050 Beklentileri: Meme ve akciğer kanserleri teşhislerde lider kalmaya devam edecek; akciğer ve kolon kanserleri ise en fazla ölüme yol açacak.
Davranışsal Riskler Artışı Tetikliyor
Analiz, çevresel-mesleki, metabolik ve davranışsal kategorilerde 44 risk faktörünü inceliyor.
Bunlar arasında hava kirliliği, radyasyon, işyeri maruziyetleri, obezite, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara içme, alkol kullanımı ve sağlıksız beslenme yer alıyor.
Davranışsal riskler en ağır basıyor; sigara, başlıca etken olarak belirtiliyor.
Çalışma, sigaranın 16 farklı kanser türüyle bağlantılı olduğunu, alkolün 10’la, beslenme alışkanlıklarının ise 6’sıyla ilişkili olduğunu not ediyor.
Risk Faktörleri Kategorileri
- Çevresel-Mesleki: Hava kirliliği ve radyasyon gibi dış etkenler.
- Metabolik: Obezite, yüksek kolesterol ve tansiyon.
- Davranışsal: Sigara, alkol ve sağlıksız diyetler – en büyük payı bunlar taşıyor.
Gelir Grupları Arasındaki Uçurum Derinleşiyor
Çalışma, sonuçlardaki belirgin eşitsizliklere dikkat çekiyor. Düşük ve orta gelirli ülkelerde kanser ölüm oranlarının %90’a yaklaşabileceğini, yüksek gelirli ülkelerde ise yaklaşık %42’de kalacağını tahmin ediyor.
Bulgular, zamanında teşhis ve etkili tedaviye erişimin hayatta kalma oranlarını nasıl şekillendirdiğini vurguluyor.
Yaş Gruplarındaki Desenler Planlama İçin Kritik
Araştırmacılar, çocukluk ve ergenlik çağı kanser oranlarının 2023 seviyelerine yakın kalacağını öngörüyor.
Yetişkinlerde 40-69 yaş arası vakaların artacağını, ölümlerin ise 70 yaş üstünde en keskin yükselişi yaşayacağını belirtiyor.
Yaş Bazlı Projeksiyonlar
- Çocuk ve Ergenler: 2023’e benzer oranlar.
- Yetişkinler (40-69): Vaka artışları bekleniyor.
- 70+ Yaş: Ölüm oranlarında en yüksek sıçrama.
Oranları Düşürmek İçin Ne Yapılabilir?
Çalışma, hem vaka hem de ölüm sayılarını azaltabilecek adımları öne çıkarıyor: Sağlıksız alışkanlıkları değiştirmek, zararlı çevresel ve mesleki maruziyetlerden kaçınmak, kanserleri erken yakalamak, sağlık sistemlerini güçlendirmek, tedaviye eşit erişimi sağlamak ve geniş tarama programları uygulamak.
Açıklama olarak, “tarama” semptomlar ortaya çıkmadan kanseri bulmak için tasarlanmış kontrolleri; “erken teşhis” ise hastalığın daha tedavi edilebilir bir aşamada tespit edilmesini ifade ediyor.
Azaltma Stratejileri
- Kişisel Değişimler: Sigara ve alkolü bırakmak, sağlıklı beslenmek.
- Çevresel Koruma: Kirlilik ve radyasyondan uzak durmak.
- Sağlık Sistemi İyileştirmeleri: Erken teşhis ve tarama programlarını yaygınlaştırmak.
- Eşitlik Odaklı Yaklaşımlar: Düşük gelirli bölgelere erişim artırmak.
Bu küresel analiz, kanserin önlenebilir yönlerini vurgulayarak, acil müdahalelerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.